Troponin yüksekliği saptanmış hastaların düşük yoğunluklu lipoprotein, yüksek yoğunluklu lipoprotein ve trigliserid düzeylerinin etki büyüklüğünün değerlendirilmesi
Hayriye Ertem Vehid1, Gökalp Eral2, Suphi Vehid3, Mustafa Şükrü Şenocak2
1İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Eğitimi ve Bilişimi Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye
2İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Biyoistatistik Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye
3İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye
Anahtar Kelimeler: Yüksek yoğunluklu lipoprotein kolesterol; düşük yoğunluklu lipoprotein kolesterol; trigliserid; troponin
Özet
Amaç: Bu çalışmada miyokard enfarktüsü (ME) tanısından şüphelenilen olguların troponin değerlerinin 0.014 ng/mL’nin altında veya üstünde olmasına göre düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL), yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL) ve trigliserid değerleri arasında farklılık olup olmadığını gösteren bilinen yöntemler ve bu değerlerin etki büyüklüğü araştırıldı.
Hastalar ve yöntemler: Çalışmaya 01 Ocak 2013 - 31 Aralık 2013 tarihleri arasında ME şüphesi ile acil servise başvuran 256 hasta (135 erkek, 121 kadın; ort. yaş 62.4±15.2 yıl; dağılım, 46-78 yıl) dahil edildi. Hastaların verileri normal dağılıma uygun olmadığından LDL, HDL ve trigliserid verilerine Box-Cox dönüşümü uygulandı. Troponin değerinin 0.014 ng/mL’nin altında veya üstünde olmasına göre oluşturulan iki veri grubu arasında farklılık olup olmadığını göstermek amacıyla verilerin güven aralıkları ve etki büyüklükleri değerlendirildi.
Bulgular: Box-Cox dönüşümü uygulanmış iki veri grubunun karşılaştırılması LDL ve trigliserid değerleri açısından farklılık göstermezken HDL değerleri açısından farklılık ortaya koydu. Box-Cox dönüşümü uygulanmış veriler gerçek değerlerine dönüştürülerek yeniden değerlendirildiğinde etki büyüklüğü d=0.8356 ve g=0.8331 idi.
Sonuç: Tıp çalışmalarında veriler normal dağılıma uygun olmadığında elde edilen değerlendirme sonuçları ile dönüştürülerek elde edilen değerlendirme sonuçları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık gözlenmemektedir. Ancak verilerin dönüştürme ile normal dağılıma uygun hale getirilmesi özellikle güven aralığı ve etki büyüklüğü gibi iki bağımsız grubun verileri arasındaki farklılığın daha kesin yorumlanmasına yardımcı olan başka değerlendirmelere de olanak sağlayacağı için önem taşımaktadır.